1 Aralık 2010 Çarşamba

Wikileaks gündemine yakışan eski bir cümle...

"İnsanlar her zaman bilgi toplamanın bir yolunu buluyor. yetkililer ise her zaman onlarla mücadele ediyor." New York Üniversitesi profesörü Mitchell Stevens

İkame etkisi hayatımızın neresinde?

Bugün birçok ürünün fiyatının yıllar öncesine göre düşük olması başta iktisatçılar olmak üzere sayısız insanı şaşırtmıştır. Bunun nedeni aslında tamamen ikame etkisi.

Eğer bir kaynak kıt veya aşırı pahalıysa onun yerini alacak bir mal bulma dürtüsü harekete geçiyor ve talep kıt kaynaktan çekiliyor. İkame etkisi günümüzde elektrikli otomobillerin gelişimini, yeni enerji kaynakları bulma çabasını ve iş süreçlerinin mobilizasyonunu tetikliyor.

Yani olumsuz bir durumdan insanlar yeni fikirler ve kaynaklar yaratıyor. Aslında evrimin temel taşları bu biçimde oluşuyor.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Sahip olmak mı deneyim mi?

Birçok araştırma yaşanan deneyimlerin mutluluğa katkısının, sahip olma durumundan daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu deneyim kavramı, 'yeni lüks' veya 'ulaşılabilir lüks' tanımıyla iç içe geçiyor çoğu zaman.

Tekne ile seyahat, uzaklarda tatil veya bir yemek kursu. Bunlar 'deneyim lüksü' adlı bir pazar yaratıyor ve her yıl bu pazar büyüyor. Bu pazarı besleyen ise genç nüfus, yenilik arayan orta yaş ve keşfetme arzusu taşıyan yaşlılar.

Son yıllarda kişisel bütçeden perakendeye harcanan miktar azalırken, deneyim yaşatacak aktivitelere harcanan para artmıştır. Farklılaşma, bireyselliğin ortaya konması, kültür transferi ve duygusal gelişim gibi temellere dayanan deneyim arama süreçleri; özellikle seyahat, restoran, sağlık ve teknoloji alanında yeni girişimlere bir kulvar açmıştır. Markalar; özel hizmetler, kişiselleştirilmiş ilgi, ihtiyaca hızlı tepki verme, şaşırtma ve eğlence sunma gibi içeriklerle deneyim yaratarak rekabette öne geçmeyi hedefliyor.  

Bu beraberinde iki şeyi getiriyor... 1. Deneyim yaratmanın her geçen gün daha da zorlaşmasını. Çünkü yaşanan her deneyim, tatmin eşiğini yukarı taşıyor.
2. Markaların 'deneyimi sahneleyecekleri' samimi ve ilgi çekici hikayeler yaratmasını.

Deneyim rekabetinde biz neredeyiz?

27 Ekim 2010 Çarşamba

Gelecek için adımlar...


Bilgisayar ve yazılım alanından çıkan IBM'den inovasyon örneği. Toronto’daki bir hastanede, doktorların prematüre doğan bebeklerin kalp ritimlerindeki saniyelik değişimleri takip etmelerine yardımcı olacak bir sistem geliştirdi.

20 Ekim 2010 Çarşamba

Dikkat "tekno–stres" olabilirsiniz!

Psikolog Craig Brod tarafından kullanılan "tekno–stres" deyimi, teknoloji ile mücadelemizde ortaya çıkabilecek bir durumu irdeliyor. Her zaman teknolojiye bağlıymış gibi hissetmeden, her zaman bağlantıda kalmayı nasıl başaracağız? Bu çabanın bizde yaratacağı gerilimi nasıl yeneceğiz?

12 Ekim 2010 Salı

Dünyanın en önemli iş hayatı gurularından biri olan Tom Peters'den...

Canınızı dişinize takarak çalışır, piyano çalmayı, ata binmeyi veya maket tekne yapmayı öğrenmek için çaba sarf edersiniz. Aynı şekilde finansal analiz yapmak veya pazarlama kampanyaları düzenlemek için de uğraşırsınız. Ancak bağlantı kurmak, sunum yapmak, yazı yazmak, etkin bir dinleyici olmak, hataya açık olmak, yetkilendirmek, teşekkür etmek, özür dilemek gibi konularda başarılı olabilmek için aynı düzeyde çaba sarfetmezsiniz. 

Bu ve benzeri konulara ya yeteri kadar önem vermez ya da yetenekli olmadığınızı düşünür geçersiniz. Ancak bunlar bazen önemsiz gibi gözükmelerine rağmen dünyanın farklı köşelerindeki çok farklı çalışma konularını kapsayan geniş bir alanda aslında çok önemlidir.Ve tıpkı piyano çalmayı öğrenmede olduğu gibi ciddi anlamda çaba sarfederek, gerçek hayatta çok çok önemli olan bu konularda da başarılı olabilirsiniz. Örneğin etkili stratejik dinleme, stratejik müşteri ilişkilerinin esas anahtarıdır ve dinlemede profesyonel anlamda ustalaşmak sayısız pazarlama analizinden daha fazla güç ve avantaj sağlar. 





Küçük Ama Önemli Şeyler
(Mükemmel'e Ulaşmanın 163 Yolu)

11 Ekim 2010 Pazartesi

Para ruhumuzu besler mi?

"Ruhumuzu besleyen şey harcadığımız paranın miktarı değil, parayı harcama şeklimizdir." Micheal I. Norton. Harvard İşletme.

6 Ekim 2010 Çarşamba

Bir karar alma biçimi olarak 'yetinme'...

Nobel ödüllü ekonomist Herbert Simon, insanların karar alırken çok sayıda değişkenle karşılaşması durumunda, aşırı bilgiden kaçtığını ve seçenekler arasında 'belirgin biçimde diğerlerinden farklı' bir özelliği seçerek yoluna devam ettiğini söylüyor. Bu davranış özelliği 'yetinme' olarak adlandırılıyor ve günümüzde alışveriş dahil birçok alanda önemli etkileri olduğu varsayılıyor.

Yıllar geçtikçe çoğalan bilgiden ve karmaşadan kaçarak, içerisinde çok mantık barındırmayan adımlar atıyoruz. Fakat bu bizi rahatlatıyor, seçeneklerden kurtarıyor ve kendimizi hızlı/doğru kararlar alan kişiler olarak görmemizi sağlıyor.

Kilit noktayı hatırlayalım... 'Belirgin biçimde diğerlerinden farklı'

Bu özellik bizi farklılaşmanın önemine değil, tümden farklı olmaya götürmelidir. Pazarın genel yapısına bakıp karar almayı. Standartları ve genel kabul görmüş kuralları yıkmayı öğretmelidir. Buradaki öğretme kelimesi gelişigüzel kullanımı dışında değerlendirilmeli, 'öğrenen organizasyon' tanımına odaklanılmalıdır.

Satın alma kararlarının süresinin kısaldığı bu süreçte, 'ilk bakışta yakalayan‘ markalar ve ürünler yaratmalıyız.

5 Ekim 2010 Salı

Olmazsa olmazlar...

Cep telefonu, tablet ve diğer elektronik cihaz markalarının olmazsa olmaz özelliği sosyal ağ entegrasyonu. Kullanım amacı ürünlerin özelliklerini köklü bir biçimde değiştirirken, markaların kimliğini de farklılaştırıyor. Sosyal ağlar, daha sosyal markalar yaratıyor.

4 Ekim 2010 Pazartesi

Sigara karşıtı reklamlar...

Sigara karşıtı reklamlar, tiryakiye sanki onun hayatına saldırı varmış gibi hissettiriyor, ters tepiyor.

2015

Günün bilgisi... 2015 dünyadaki birçok gazetenin kağıt baskıyı terk ederek tamamen dijital formata dönüşme için öngördükleri tarih.